İstanbul 3 Şubesi

ÜMRANİYEDE OKUL MÜDÜRÜNE YAPILAN MENFUR SALDIRIYI KINIYORUZ!

          Ümraniye Emine Koçulu İlkokulu Müdürü Bahattin Yılmaz’a makamında yapılan saldırı Şube Yönetimimizin ve 300’den fazla üyemizin katılımıyla protesto edildi.

 

 

          Şube Başkanımız Erol Ermiş Basın Bildirisini okurken eylemciler sık sık ” Öğretmene Uzanan Eller Kırılsın! – Devlet Uyuma, Öğretmene Sahip Çık! – Şikayet Hattı İstemiyoruz!” şeklinde slogan attı. Velilerin de destek verdiği basın açıklaması, basın mensuplarına bildirinin dağıtılmasıyla olaysız bir şekilde son buldu. 

 

 

          Eylem sonrasında Şube Başkanımız Erol Ermiş’in okul müdürü Bahattin Yılmaz’ı geçmiş olsun ve destek mesajlarını iletmek için ziyaret ettiği sırada saldırgan velilerden olduğu tahmin edilen bir bayanın okulda öğrencilerin bulunduğu bir sırada havaya üç el ateş etmesi büyük bir paniğe sebep oldu.  Saldırının kuru sıkı silahla yapıldığını belirleyen polis kaçan bayan saldırganın peşine düştü.

 

ŞUBE BAŞKANIMIZIN BASIN AÇIKLAMASI

 

 

Kıymetli Basın Mensupları, Saygıdeğer Arkadaşlarım,

 

          Gün geçmiyor ki eğitim çalışanı bir arkadaşımız saldırıya uğramasın. Öğretmene yönelik şiddetin çoğu da basına yansımıyor. Basına yansıyan, buz dağının sadece görünen yüzü. Bugün buraya, Ümraniye Emine Koçulu İlkokulu müdürü Bahattin Yılmaz arkadaşımıza yapılan çirkin ve menfur saldırıyı lanetlemek üzere toplanmış bulunuyoruz.

 

          Üç veli Bahattin Yılmaz Beyin odasına konuşmak üzere geliyor, arkadaşımız meseleyi halledeceğini söyleyerek  bittiğini ifade edince, müdür odasında eşyalar uçuşmaya başlıyor. Araya müdür yardımcısının girmesiyle olay sona eriyor. Arkadaşımız polis çağırıyor, şikayetçi oluyor.

 

          Herhangi bir kurumda sorun yaşayan, kendi yöntemleriyle, yani şiddet yoluyla sonuç almaya çalışıyor. Şiddete uğrayan şikayet mekanizmalarını kullanıyor ancak netice alamıyor, adeta saldırganın yaptığı yanına kar kalıyor. Hal böyle olunca biz de sorma ihtiyacı hissediyoruz: Herkesin birbirine şiddet uyguladığı, yapanın yanına kar kaldığı bu ülkede adaleti sağlamak üzere bunca kuruma ne gerek var? Devletten vatandaşını korumasını istiyoruz. Çok şey mi istiyoruz?

          Adalet kurumları bu şekilde çalışmaya devam ederse korkarız ki insanlar kendilerini korumak için farklı yollara başvuracak. İnsanların can güvenliği tehdidi altında yaşadığı ülkelerde can, mal ve namus emniyeti için özel güvenlik kurumları devreye sokulmuş vaziyette. Biz de aynı yolu takip ederek her kurumun kapısına silahlı koruma mı dikelim? Devlet, devletliğini yapsın, kendi adına iş gören kamu görevlisine sahip çıksın; vatandaşını saldırganların insafına terk etmesin.

 

Kıymetli Basın Mensupları, Saygıdeğer Arkadaşlarım,

 

          Kamu çalışanı uğradığı şiddetin hesabını soramazken ALO 147, BİMER gibi kurumlar öğretmene yönelik şiddeti tetikliyor. Kulaktan dolma bilgilerle öğretmenler aylarca ıstırap çekiyor. Üç beş veli ağız birliği ettiğinde öğretmenin canına okunuyor. Danışma hattına dönüştüğü söylenen ALO 147, şikayet makinesi gibi çalışıyor, bizi canımızdan bezdiriyor. Bizler ALO 147, BİMER marifetiyle ceza alırken; iftiraya, haksızlığa uğrayan kamu çalışanı yargıda hakkını aramak için harap oluyor.

          Birkaç söz de velilere söylemek istiyorum: Kıymetli veliler, biz kamu çalışanları olarak vatandaşa yani size hizmet etmek üzere varız. Canımızı dişimize takarak, yaşadığımız maddi ve manevi birçok sorunu bir kenara bırakarak sizin çocuklarınızı geleceğe hazırlamaya çalışıyoruz. Zaman zaman yanlış yapıyor da olabiliriz. Ancak konuşmak, görüşmek yerine şiddete dayalı metotların kullanılması, en çok da eğitime zarar veriyor. Sürekli şiddet korkusuyla yaşayan arkadaşlarımızın maalesef motivasyonu bozuluyor. Devlet kadar sizin de vicdanınıza sesleniyoruz: Gelin, sizin çocuklarınız için fedakarca çalışan öğretmenlerinize sahip çıkın.

 

Saygıdeğer Basın Mensupları, Kıymetli Arkadaşlarım,

 

          Eğitimcilere yönelik şiddetin sıkı takipçisi olacağız. Saldırganların hak ettiği cezayı almaları için var gücümüzle çalışacağız. Devlet, devletliğini, bakanlık; bakanlığını yapsın; kamu çalışanının uğradığı şiddete seyirci kalmasın. Caydırıcı nitelik taşımayan cezalar, suçluya cesaret veriyor; toplum vicdanını yaralıyor. Yargıçlarımız da meseleye bu açıdan bakmalı, vandalizme geçit vermemelidir.

          Arkadaşımız, meslektaşımız Bahattin Yılmaz’ın şahsında saldırıya uğrayan tüm eğitimcilere geçmiş olsun diyor, şiddete uğrayarak hayatını kaybeden meslektaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, basın açıklamamıza katılarak mesleğine, meslektaşına sahip çıkan siz değerli katılımcılara ve kıymetli basın mensuplarına yürekten teşekkür ediyoruz.

 

 

        EROL ERMİŞ   

                                                                                     EĞİTİM-BİR-SEN   

                                                            İSTANBUL 3 NO’LU ŞUBE BAŞKANI